Sayfalar

6 Kasım 2014 Perşembe

Pardon, Zamanı Geri Alabilir miyiz Lütfen?

Pardon, Zamanı Geri Alabilir miyiz Lütfen?
Açık ve net! Alamayız. Alabilsek güzel olmaz mıydı? Bülent Ersoy'un tamlamasıyla fevkaladinin fevkinde olurdu.



Bu aralar fena şekilde geçmişi özlüyorum.
Hoppp gidelim bi 9 sene öncesine. Yaş 13 oluyor. 7.sınıf öğrencisiyim. Okulun tadını çıkartıdığım, öğrenciliğin dibini yaşadığım, ders notlarımın güzel olduğu hatta ilk aşkımı yaşadığım sene.
Ahh bundan bahsetmeden geçmeyeyim ama :D O zamanlardan belli zaten benim aşk hayatımın platoniklerden ibaret olacağı. Her tenefüs okulun bahçesinde arkadaşlarıyla basketbol oynayan uzun boylu, baby face denilebilecek tatlı biri vardı. Şuan hala yüzü gözümün önündedir. Çalışkan da bir tipti. Ben tabi onu gördükçe heyecanlanıyor bir köşede oturup izliyordum. Çoğu zaman Sıdıka misali cam önü çiçeği oldum. Sonrasında ismini bir şekilde (tamamen tavafukla) öğrenmiştim. Samet'ti adı. 8. sınıftı yani mezun oluyordu. O yaşta hissettiğim üzüntü şuan sadece yüzümü güldürüyor. Uzaktan uzaktan izleyip acı çekmek (ne acı ama!) bile güzeldi. Ah aşk acısı dedim de aklıma en büyük rezilliğim geldi. Yok ama bunu burada açıklamak için cesaret toplamalıyım. Günlükle ilgili bir felaket yaşadım ben. Hemde ne felaket :D Acaba o yüzden mi günlük tutamıyorum hala... Hatırladıkça yanaklarım alev alıyor..



Nerede kaldık, çocuklukta -ah birde laftan lafa atlamasam-  13 yaş şuan ki gençlere baktığımızda büyükmüş gibi gözükebilir ama bizim zamanımızda bildiğiniz çocuktuk. Bu kadar bilmişlik yoktu, bu kadar erken genç kız kategorisine girme çabaları okulun havalı kızları dışında kimsenin umurunda değildi. Çocuktuk yahu biz! Böyle anlatınca kendimi 30'lu yaşlarda hissettim halbuki sadece 22 yaşındayım (23 diyelim artık, 1 ay sonra 23 oluyorum). Ama seneler arasında o kadar fark var ki.. Üzülüyorum bu zamandaki çocuklara. Teknolojinin esiri olup çocukluklarını yaşayamayıp, kendilerini daha büyük yaştaymış gibi davranmalarına üzülüyorum.
Okul bitip ev kızı olduğum, iş, KPSS derdine düştüm için mi bilmiyorum. Ama gerçekten çok özlüyorum. Dertsiz tasasız, saçma sapan şeyleri dert edinmeyi hobi edinen, kuzenlerle oyun oynanan, karne aldığımız gün heyecanla eve gelip anne babaya gösterilen güzel karneden sonra beklenen ödülü, o zamanlarda yaşadığımız küçük heyecanları ve daha nicesine geri dönmeyi kim istemez ki. Çok harika bir geçmişi olmayan -hatta kötü denebilir- ben bile dönmek istiyorum. O zamanın verdiği masumluk, gerçek dünyadan uzaklık her şeyden güzel.
Geçmişe dönebilseydim çocukluğumu daha da doyasıya yaşardım ve asla büyümek istemezdim. Küçükken de büyümek istemedim ki ben. Hep çocuk kalmak, annemin, babamın minik yavrusu olmak istedim.
Şimdi de öyle, çocukluğuma dönüm hiç büyümeyesim var. Cemal Süreya'nın da dediği gibi;
Çocuk olsam yeniden, bir tek düştüğüm için acısa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder